ÖNÜNÜZDE SAYGI İLE EĞİLİYORUM

ÖNÜNÜZDE SAYGIYLA EĞİLİYORUM

Haberlerde, "15 terörist etkisiz hale getirildi. Güvenlik mensuplarından 2 şehit 5 yaralımız var." Şeklinde haberler görürüz. Şehitlerimiz için ağlar gözyaşı dökeriz. Ama gel gelelim Gazilerimiz! "Ohh şükür ki yaralı kurtulmuşlar" deriz. 

O gazilerimizin nasıl yaralı olduklarını çok fazla görmeyiz. Arada haber bile olmazlar. Sonra bir gün halk otobüsüne binip gazi kartını gösterdimi, haber olurlar. Şoför “bıktık sizden” der. Bugün 20 tane beleşçi gazi bindi der. Sanki bir suç işlemiş gibi bakar gözlerinin içine. 

Kendisinin parmağı kesilse, hastanenin acil servisini ayağa kaldırır. 

O gazinin gözünün önünde, yanıbaşında kendisi gibi 20-22 yaşında arkadaşları paramparça olmuştur. Rüyalarından çıkmaz. Gözünün önünden gitmez arkadaşlarının son hali. 

Sen iki Liralık ücreti ödemeyecek diye küfür eder gibi bakarsın. Ters laf söylersin. O da altta kalmaz, doğru konuş der. Ve işte haber olur o gazi. 

Sokakta üşümüş köpek, ağaçta mahsur kalmış kedi, sevgilisini aldatmış futbolcu, tostunu yiyip sevgilisini bekleyen mankenin attığı mesaj kadar haber olmaz Gazilerimiz. 

Hepimizin bir canı var. Hepimiz dünyaya bir defa geldik. Şerefle, namusla, onurlu bir şekilde mutlu mesut bitireceğimiz bir hayat en tatlı hayattır. 70-80 yıllık ömrün 50-60 yılını sakat ve engelli geçirmek zorunda kalan gazilerimizi görmezden geliyoruz, hiç değilse azıcık anlamaya çalışalım. 

O gazilerimiz bizden, para pul, yiyecek, giyecek beklemiyorlar.

Sadece saygı bekliyorlar.

Ve emin olun ki bu ülkede saygıyı en çok onlar hak ediyorlar.

Tüm gazilerimizin önünde saygı, sevgi ve minnettarlıkla eğiliyorum.

Kiminiz kolunuzu, kiminiz bacağınızı, kiminiz gözünüzü, kulağınızı kaybettiniz ama hiçbirimizde olmayan şeref, onur, övünç ve baş üstünde taşınacak TÜRK EVLADI payesini kazandınız.

Gazi yakınları, en çabuk unutulanlar arasında sizler de varsınız. Kiminizin babası, kiminizin çocuğu, kiminizin eşi, kiminizin sevdiceği gazilerimizden daha çok eziyeti sizler çekiyorsunuz. Kan kusuyor, kızılcık şerbeti içtim diyorsunuz. Gazimizin yanına geldiğinizde, zorla gülümsüyor, ona moral vermeye çalışıyorsunuz. En usta aktörden daha büyük rol yapmak zorunda kalıyorsunuz. Gazimiz bir kere vurulmuş, hergün binlerce kere vuruluyorsunuz. Sizlerinde önünüzde saygıyla, hürmetle eğiliyorum.