Bel Fıtığı Kader Değil

28 Eylül 2016 Saat: 18:05
Cihan Şahin

Postür ; vücutta yer alan her bölgenin vücut bütününe göre oranlandığında en sağlıklı ve doğru şekilde yerleştirilmesini ifade eder. Kısaca kas iskelet sisteminin birbirine uyumlu ve dengeli olma durumu da diyebiliriz. Vücudumuzdaki sistemlerin ( dolaşım, sindirim, solunum, boşaltım vb. ) işleyişleri bozulduğunda nasıl ki çeşitli sağlık sorunlarıyla karşılaşıyorsak, postüral bir bozukluğunda bu sağlık sorunlarından bazılarının tetikleyicisi olduğunu unutmamak gerek. Vücudumuz postural anlamda bir kuyumcu terazisi kadar hassastır. Herhangi bir bölgedeki kassal problem yavaş yavaş komşu eklemlerle beraber tüm vücuda binen yükü dengesizleştirecek ve eklembiyomekaniğinde de bozulmalara yol açacaktır. O zaman bu kassal dengesizliğin başlıca sebepleri nelerdir bir göz atalım.

     Çalışma hayatınızı gözünüzün önünden geçirin. Çoğu kimse masa başı çalışıyor ve günlerimiz hep birbirini tekrar eden hareket ve eklem açılarıyla son buluyor. Bu durumda vücudumuzdaki kasların bir bölümü dominant çalışırken bu kasların antagonistleri (zıt) hep geri planda kalıyor. Kaslarımızın çoğunun origo ve insertio ( başlangıç ve  bitiş ) noktası olarak  kemiklerle tendonlaştığını düşünürsek bir kasın kasılıp gevşediğinde oynar ve yarı oynar eklemleri de harekete geçirdiğini unutmamalıyız. Doğal olarak bu kasın boyunun uzunluğu ve kısalığı da eklem yapısını olumsuz etkiler.

     Masa başı çalışanlara, dişçilere, kuaförlere ve beden gücüyle çalışanlara dikkatli baktığınızda sırtta hafif bir kamburluk, omuzlarda medial ( iç ) rotasyon, başta önde durma eğilimi ( forwardhead ) gibi postural bozukluklar göze çarpar. Vücudumuzun baştan ayağa müthiş bir uyum içerisindeki makine dişlilerine benzetebiliriz. Yukarıdaki bir problem zamanla tüm mekanizmada sağlık problemlerine yol açacaktır. Bu bozukluklar zamanla boyun ve sırt ağrılarını, süregelen zamanda da bu bölgelerde fıtıklaşma riskini arttırır.

     Akut bir travma meydana gelmediyse boyun ve bel fıtığının oluşma hikayesi işte bu mekanik bozukluktur. Omurgamıza yapışan ve omurgayı dik tutmakla görevli olan birçok derin kasımız vardır. Bunlar core kasları olarakta adlandırılır. Bu kaslar insprasyon ve eksprasyon( nefes alma ve nefes verme ) aşamalarında da görevlidir. Yani doğru nefes alıp vermek bu kasları çalıştırmamız için oldukça önemlidir. Boyun ve bel bölgesi hareketli yapılar gibi görünsede omurgamız bölgesel hareket etmeyi sevmez. Omurga bir bütündür ve hareket ederken bu bütünlük bozulmamalıdır. Omurga bir ev ise bu evin temelidecore kaslarıdır. Bu kaslar kuvvetsizken dış uyaranlardan gelen yükü karşılayacak kuvvette olmadığından yük direk omurgaya biner. Bu durumun tekrarlanmasından dolayı zamanla vertebralardadejenerasyonlar, disk çekirdeğinde sıvı kaybı gibi problemlerle kemik yapıda değişmeler meydana gelir. Yıpranan disk çekirdeği bu bozulmalar sonucu vertebralar arasından dışarıya taşarak ilerleyen dönemlerde sinir hücrelerine bası yapmaya başlar ve doktorunuz size bel fıtığı olduğunuzu söyler. Bu aşamalardan sonra ağrılı ve sancılı bir dönemle iş ve özel hayatınız olumsuz etkilenir, yaşam kaliteniz düşer stresli ve keyifsiz günlerle karşı karşıya kalırsınız.

     Bel fıtığının atak dönemlerinde fizik tedavi şarttır. Bu tedavi yöntemleri ( kuru iğneleme, prp, pnfstrechingvb ) ağrı ve şikayetlerde azalma gösterir. Ancak bu sizi kısa süre ağrılardan uzak tutar. Bu durumda kalıcı ve tek çözüm evin temelini güçlü tutmak, profesyonel bir eğitmen eşliğinde çalışarak doğru postüre kavuşmaktır.

YORUMLAR

Lütfen Resimdeki kodu yazınız

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları