Haluk Pamukçu ile dönemin 4. sınıf emniyet Müdürü Nezir Özcan hakkında "Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek" ve "FETÖ/PDY Terör örgütü üyesi olmak" suçlarından hazırlanıp Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamenin detayları ortaya çıktı.

'DİRENMEYİN, SİLAHINIZI TESLİM EDİN'

İddianamede, hakkında darbenin başarılı olması durumunda Adana Emniyet Müdürü olacağı yönünde bilgi bulunan Pamukçu’nun darbe girişimi sırasında Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğü binasında bekleme ve çevre koruma görevi yapan polis ekiplerine, "Gelen Türk askeri. Onlara mı sıkacaksınız, onlara direnmeyin, Silahınızı, telsizini teslim edin" şeklinde beyanda bulunduğu, polislerin bunu kabul etmeyip "Silah namustur, ha silahını vermişsin ha vatanını satmışsın" demeleri üzerine, bu kez "Şaka şaka" dediği belirtildi.

Pamukçu’nun ayrıca tanık olarak dinlenen iki polise de askerlerle ilgili "İlçeye tenezzül edeceklerini zannetmiyorum ancak İl Emniyet Müdürlüğüne gidebilirler, üstelik saat 03.00’te geleceklermiş." şeklinde açıklamada bulunduğu da belirtildi.

Toplam 45 sayfalık iddianamede Pamukçu’nun o gece ayrıca, Mersin’de dönemin Akdeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan’a telsizini vererek korsan bildiri okumasını sağlayan dönemin 3. Sınıf Emniyet Müdürü Hasan Basri Dağdelen ile telefonla görüştüğü bildirildi.

Şüpheli Pamukçu’nun aynı gece ayrıca, Genelkurmay Başkanlığı adına kayıtlı GSM hattını arayarak "yüzbaşı" diye hitap ettiği birinden silahlı kalkışma eylemiyle ilgili talimat aldığının değerlendirildiği kaydedildi.

BYLOCK KULLANMIŞ

Bu arada, diğer şüpheli Nezir Özcan’ın telefonunda yapılan incelemede ByLock"un "kırmızı renkli" kullanıcısı olduğu belirlendi.